assassins
LeVeL 2
|
|
|
|
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 19/10/08
Mesaj Sayısı : 240 |
Nerden :
İş/Hobiler :
Lakap : |
|
Konu: Allah ı en iyi tanıyan kimdir? Çarş. Ekim 22, 2008 12:51 pm |
|
|
Eskilerin tarifiyle Allah, isimleriyle malum, sıfatlarıyla muhat, Zat'ıyla mevcud u meçhuldür. Biz O'nu, isimleriyle bilir, sıfatlarıyla muhat görür ve sıfat dairesine hayret içinde yanaşırız.
Zat'ı karşısında ise hiçbir şey söyleyemeyiz. İşte bu en güzel bir tanımadır. En güzel tanıma, Efendimiz'e atfedilen ifadesiyle "Mâ arefnâke hakka ma'rifetike yâ Ma'ruf - Ey bilinen! Seni hakkıyla bilemedik!" şeklindeki anlatılmada gizlidir. Vâkıa akıl, O'nu idrakten acizdir. Bir insan Allah Resulü'nün bu ifadelerini içten gele gele, duya duya ve doya doya söyleyebiliyorsa o, Allah'ı en güzel biliyor demektir.
Allah (celle celâluhu) yarattığı şeylerden, onların hakikisinden de izafisinden de başkadır. İnsan, esasen şu sınırlı âlemde sınırlı düşünür, sınırlı görür ve sınırlı duyar. Onun gözüyle gördüğü ve kulağıyla duyduğu şeyler ancak milyonda dört-beş nispetinde bir şeydir. Mesela insan, sâniyede kırk defa ihtizaz yapan veya sâniyede binleri aşan ses titreşimlerini duyamaz. Öyleyse onun, çevresinde ihtizaz yapan şeyleri duyması sınırlıdır. Evet o, çok az bir sahada olan şeyleri ancak duyar ve görür.
Bu kadar sınırlı duyan, gören ve bilen bir varlığın, gördüğü bu sınırlı âlemdeki şeylerle Allah'ı kıyas ederek, Allah'ın niçin görünmediğini; dahası O'na keyfiyet ve kemmiyet izafe ederek O'nun üzerinde düşünmesi, kendini ve haddini bilmemesi demektir. İnsan, kâinatta neyi bilmektedir ki, uluhiyet hakikatini de bilebilsin! Allah keyfiyet ve kemmiyetten münezzeh ve mukaddestir. İnsan, ışık hızıyla trilyon sene uzaklara gitse, bütün kâinatları görse ve bunları üst üste yığsa, yine de bunlar, Allah'ın vücudu yanında mikroskobik bir varlık kıymetinde bile olamazlar.
İnsanoğlu henüz küre-i arzın her yanını dahi keşf edememiş ve onu kıtalarına muttali olamamıştır. Allah, -Allah olduğu için- nitelikten ve nicelikten münezzehtir. İnsanın gözleriyle göreceği, tasavvur edeceği ve hayaline getireceği şey Allah değildir. Kelamcılar; "Aklına ne gelirse ve ne hutur ederse Allah ondan başkadır.", tasavvufçular ise: "Aklına ne gelirse, Allah onun verâsının verâsının verâsının verâsındadır." demektedirler. Descartes; "İnsan her şeyiyle sınırlıdır. Sınırlı olan bir varlık, sınırsız düşünemez. Allah ise varlığı sınırsızdır, nâmütenâhîdir. Öyleyse Allah hakkında "şudur-budur" şeklinde bir hükme varılamaz.", Geothe ise; "Seni binbir isminle anıyorlar. Seni bin değil, binlerce isimle ansam, ey mevcud-u meçhul, yine Senin hakkında bir şey söylemiş olamam. Çünkü Sen bütün anılmaların verâsındasın." diyerek Allah'ı idrak edilemez bir mevcut olarak mütalaa etmektedir. |
|